BASIN AÇIKLAMASI
Dün, İstanbul Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Selim Kiraz adliyede, adaletin dağıtıldığı yerde, teröristlerin kurşunları ile şehit edilmesi bizleri derinden üzmüştür. Şehit olan kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, hukuk camiasına ve aziz milletimize sabrı cemil niyaz ederiz.
Dün akşam beş kurşun sıkıldı adalete,
Beş kurşun adaletin başına ve yüreğine sıkıldı.
Ülkenin güvenliğine, huzuruna, adaletine, masum insanlara ve özgürlüklerimize sıkıldı kurşunlar.
Savcımız şahadet mertebesine ulaştı. Bu mertebe ona kutlu olsun.
Etrafımızın kan gölü haline getirildiği bir ortamda, teröristlerin ülkeyi kaosa sürüklemek için yaptıkları bu menfur saldırıya destek verenleri de aklı selim ile düşünmeye davet ediyoruz. Şehit düşen bir savcı, yüreğimizi kanatır ancak birliğimizi pekiştirir.
Avukat cübbesi çalınarak hunharca bu eylem gerçekleşmiştir. Mesleğimizin teröre alet edilmesini kınıyoruz.
Avukatı, savcısı, hakimi ile böyle bir günde haksızlığa, teröre ve şiddete bir kez daha lanet ediyoruz.
Adalet, terörist dahil herkese lazımdır. Bu eylemi gerçekleştirmek için düğmeye basan kişileri şiddetle kınıyoruz.
Henüz meslektaşımızın acısını bile yaşayamadan, sorumluluk anlayışı ile hareket etmeyen bazı medya organlarında; olaydan avukatları, onların adliyeye giriş biçimlerini sorumlu tutmaya yönelik haksız ithamlarını kabul etmiyoruz. Bu terör eylemini gerçekleştirenlerin avukat olmadığı da unutulmamalıdır. Varoluş sebebi, hukukun üstünlüğünü sağlamak, hak ve özgürlükleri korumak olan avukatların, çalıntı bir cübbeden hareketle hedef haline getirilmesi, sorumlu tutulmaya çalışılması kabul edilemez.
Türk Ceza Kanunu'na göre, avukatların da tıpkı hâkim ve savcılar gibi yargı görevi yapan kişiler olduğu unutulmamalıdır. Bu bağlamda avukatlar hukukun, adaletin ve adliyenin ayrılmaz bir parçasıdır. İçinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, herkesin beyanlarında çok daha dikkatli ve temkinli olmasını, eksik ve yanlış bir takım bilgilerle bütün bir avukat camiasını rencide edebilecek haksız ve zamansız açıklamalarda bulunmaması gerekir. Hepimizi ilgilendiren adliyelerin güvenlik sorunu, ortak bir akıl ve diyalog çerçevesinde ele alınmalıdır.
Böyle üzüntülü bir günümüzde, adliyelere Avukatlık kimliğimizi sisteme okutarak elektronik kapıdan girmemize rağmen, sanki sırtında avukatlık cüppesi olan herkesin kapıdan sorgusuz sualsiz, elini kolunu sallayarak girdiği algısı oluşturulması, olayın nedeninin buna indirgenmesi ve bu algı üzerinden Avukatların Adliye girişlerinde sıkıca aranmasının gündeme getirilmesi, bizlerin üzüntüsünü daha da artırmıştır. Şimdi birlik ve sorumlu davranma zamanıdır.
Adıyaman Barosu olarak; bir kez daha temel hak ve özgürlükleri yok sayan tüm anlayış ve uygulamalara karşı olduğumuzu, ülkemizde ve dünyada her şartta barışın ve kardeşliğin egemen olması için mücadele etme kararlılığımızı Değerli Kamuoyuna beyan ediyoruz.
Adıyaman Barosu Başkanlığı