2017-2018 ADLİ YIL AÇILIŞI
Tarih: 5.09.2017| Okunma Sayısı: 1127

2017-2018 ADLİ YILI AÇILIŞ KONUŞMASI

Sayın Adalet Komisyonu Başkanı,

Sayın Başsavcı,

Sayın İdare Mahkemesi Başkanı,

Sayın Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları,

Bağımsız savunmanın değerli temsilcileri avukat meslektaşlarım,

Saygıdeğer konuklar,

Adli yıl açılış törenine hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygıyla selamlıyor ve Kurban Bayramını kutluyorum.

Ülkemizde Adli Yıl açılışları genellikle yargının sorunlarının dile getirildiği ve tartışıldığı platformlar olmuştur. Ancak bugüne kadar her adli yıl açılışlarında yargı çalışanları ve yargı kurumları tarafından dile getirilen sorunlar tam anlamıyla çözülmemiş, hatta yargı mensuplarının ve yargımızın sorunları günbegün artmıştır. Artan yargı sorunlarına bir de 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin getirdiği sorunlar eklenince yargının ağır iş yükü daha da artmıştır. Artan sorunlar ve iş yükü biz yargı çalışanlarına daha özverili çalışmayı ve fedakârlığı zorunlu hale getirmiştir. Bu dönemde de çözüm bekleyen çok sayıda sorun bizleri beklemektedir.

Hukuk devletinin devamı ülkemizin birlik ve beraberliği bu sorunların adalete ve hakkaniyete uygun olarak çözülmesiyle mümkün olacaktır. Çözüm bekleyen sorunlar binlerce cesur avukat, hâkim ve savcının vereceği hukuk mücadelesiyle çözülecektir. Bizler hep birlikte el ele vererek insanlara güven veren bir ortamı inşa etmek zorundayız. Aksi takdirde bu ağır iş yükü altında yargımız, hepimiz kalırız. Yargı çalışanlarının bu bilinçle hareket edeceğine inancımız tamdır.

Adalete olan güvenin azaldığı bu dönemde, toplum tarafından dillendirilen adalet taleplerinin karşılık bulması, yurttaşlarımızın adalete olan inançlarının yeniden tesisi ve hukuk devletinin tüm kurumlarıyla birlikte hayat bulması için hepimize çok büyük işler düşmektedir. Sistemden kaynaklı sorunların yanında uygulamadan kaynaklanan bir yığın sorunla da karşılaşmaktayız. Uygulamadan kaynaklı sorunların çözümü ve asgariye indirilmesi biz yargı çalışanlarının sorumluluğundadır. Bu sorunların çözümü konusunda hepimizin üzerine düşeni yapacağı kuşkusuzdur.

Ülkemizde tarafsız ve bağımsız yargının mutlaka hayat bulması gerekir. Hukuk devletinde hukukun üstünlüğünün ancak kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanmasıyla gerçekleşeceği tartışmasızdır. Sağlıklı, demokratik bir yönetim; yasama, yürütme ve yargı olarak tanımlanan kuvvetlerin birbirinden bağımsız ve ahenkli bir çalışmasıyla mümkündür.

Yargının siyasal gücü elinde bulunduran yasama, yürütme organı başta olmak üzere tüm güç odakları karşısında bağımsız olması hukuk devletinin değişmez ilkesidir. Bağımsız yargı hukuk devletinin olmazsa olmaz koşullarının başında gelir. Kişi hak ve özgürlüklerinin temel güvencesi olan bağımsız yargı yoksa hukuk devletinin varlığından söz edilemez.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun, devlet olarak bağımsızlığı söz konusu değildir” sözü akıllardan çıkarılmamalıdır. Mağdur olan herkesin sığınacağı en son limanın bağımsız ve tarafsız, adil işleyen yargı olduğu daima hatırlanmalıdır.

Anayasamızın 2. maddesinde yazılı hukuk devleti ilkesinin hayat bulması ancak tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkün olacaktır. Adalet dağıtan hâkimlerimizin bağımsızlığı kadar tarafsızlığı da önemlidir. Vicdanlarını ipotek altına aldıran hakimlerin yetkilerini belli odakların amaçları doğrultusunda ve hukuksal kılıflar altında bir silah gibi kullanan sözde yargı mensuplarının ülkemizi sürükledikleri felaketi hep birlikte yaşadık. Bu gün bu ağır faturayı yargımız ve halkımız olarak birlikte ödüyoruz. Ülkemizde bir daha bu tür hadiselerin yaşanmaması toplumsal barışın ve kardeşliğin korunması da ancak tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkün olacaktır.

Olağanüstü Hal Kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler Olağanüstü Halin sınırlarını aşan uygulamalar ve düzenlemeler hukuk sistemimizde ciddi tahribatlar yaratmış, adalete olan güveni yok etmiştir. Adalete güven konusunda kamuoyunda ciddi rahatsızlıkların olduğu hepimizce bilinen bir gerçektir. Bu rahatsızlıkların giderilmesi yargının kurucu unsurlarının birlikte çalışmaları, adil yargılama yapmaları, gerçeği gerçek olmayandan, suçluyu suçsuzdan, lekelenmeme hakkına riayetten, haklıyı haksızdan ayırmalarıyla mümkün olacaktır.

Üzülerek belirtmek isterim ki yargının genel sorunları ile birlikte savunmanında büyük sorunları bulunmaktadır. Çıkan her kararname ile savunmanın hakları kırpılmakta savunma adeta sitemin dışına itilmek istenmektedir. Bugün savunma baskı altındadır. Bağımsız savunma iktidar gücü karşısında çalışamaz duruma gelmiştir. Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadırlar. Rejimi ne olursa olsun bütün devletlerde uyuşmazlıkları çözmek üzere kurulmuş mahkemeler vardır. Ancak sadece demokratik hukuk devletlerinde etkin ve yargının kurucu unsuru niteliğini taşıyan bağımsız savunma vardır. Bağımsız ve etkin savunmanın olmadığı rejimlerde bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsetmek , Demokrasiden ve Hukuk devletinden bahsetmek mümkün değildir.

Adıyaman Barosu olarak bugüne kadar demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda vermiş olduğumuz mücadeleyi bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu duygularla yeni adli yılın kardeşliğe, barışa, hukukun üstünlüğüne vesile olması temennisiyle, hepimize hayırlı olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.

Av. Abdurrahman TUTDERE

Adıyaman Barosu Başkan Yardımcısı

 
 
 
 
 
 
 
 

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

23.04.2024
AV. BİLAL DOĞAN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.